emrah dayioglu java html css js android

Mutlak dogru

Yaşadığımız tüm problemlerin anahtarıdır "mutlak doğru". En büyük yanılgımız da "doğru" ile "mutlak doğru"yu birbirine karıştırmamızdır. Belki de bunun en büyük nedeni beynimizin bize oynadığı oyun, evreni kendi perspektifimizden algılamamızdır.


Peki doğru nedir, mutlak doğru nedir? Araba kullanmayı çok severim, arkadaşlarım benim kullandığım arabaya bindiklerinde "ne kadar yavaş araba kullanıyorsun" derler, doğrudur. Ama annem benim kullandığım arabaya bindiğinde "yavaş kullan oğlum, çok hızlı kullanıyorsun" der, bu da doğru herhalde. ama burada bir gariplik oluşur, çünkü ben hem hızlı hem de yavaş mi kullandım? ben de kendi kendime diyorum ki "yok, ben iki durumda da ayni hızda kullandım" ve bunun da doğruluğuna inanıyorum, bu da doğru. yani ben hem hızlı, hem yavaş, ne hızlı, ne de yavaş kullandım. hepsi birbiri ile çelişir durur, ama herkesin dediği doğrudur. yani doğru (right) bir olgunun (fact) gözlemci (observer) akli tarafından yoğrulması ile oluşur. r = f + o. doğrunun açıklaması budur r = f asla değildir. bizim en büyük yanılgımız bu.


hayat r = f + o formülü ile giderken bir gün esim bindi arabaya, acelesi vardı "ne kadar yavaş kullanıyorsun, sen hiç böyle kullanmazdın" dedi. tamam dedim esimin (o) bakış acısından araba kullanmam (f) yavaştı (r). her şey yerine oturuyordu. ama günler sonra esim daha sakin bir günde ben araba kullanırken "ne kadar hizli kullanıyorsun, bizi tehlikeye atma, sen hiç böyle kullanmazdın" dedi. bu sefer esimin (o) bakış acısından araba kullanmam (f) hızlıydı (r) . bu iki durumda da esim (o) hiç değişmedi, araba kullanmam (f) da değişmedi, ama doğru (r) değişti. burada r hem hızlı hem de yavaş nasıl olabilirdi. işler giderek karışıyor. işte burada isin içine zaman (t) girdi. zaman göreceliydi (relative), ve her şeye görecelilik katıyordu. yani zaman her şeyi kırıp bükebiliyordu. her şey ayni kalsa bile doğruyu yanlış, yanlışı doğru yapıyordu. yani r = f + o + t. ben eskiden (t) araba kullanırken (f) esimin bakış acısından (o) arabayı yavaş (r) kullanıyordum. ama simdi (t) araba kullanırken (f) esimin bakış acısından (o) arabayı hızlı(r) kullanıyorum. işler iyice karıştı, esim hakliydi.


ama benim kafamı kurcalayan bir şey daha vardı. arabayı kullanan bendim, orada bir (o) daha vardı. bana göre ise arabayı ne hızlı ne de yavaş kullanıyordum, tam olması gibiydi. arkadaşım mi doğruydu, annem mi, esim eskiden mi doğruydu, simdi mi, yoksa ben mi doğruydum? bu doğru nasıl birseydi ki hiçbiri doğru değildi. yani hiçbiri "mutlak" değildi. hep değişir, hangisi gerçekten doğru kimse bilemezdi. çünkü isin içinde zaman (t) var hiç durmuyor ve hep değişiyor, birileri var (o) bu da değişiyor, araba kullanmam (f) değişmese de doğru (r) hep değişiyor.


peki doğru gerçekten bilmemizin imkanı yok mu? var elbette. onu her gün kullanıyoruz ama bu durumda tembellik ettiğimizden kullanmak istemedik. yol gösterici matematik, neye karar verirsek verelim asla doğruluğuna emin olamayız, emin olmak için matematik bize yol gösterir, matematik tarafından doğrulanan her şey "mutlak doğru"ya yaklaşır. o nedenle en iyisi matematiğin araba sürerken iz düşümü olan hız göstergesine bakmakta yarar var, o zaman anlardık hızlı miyiz, yavaş miyiz. peki her durumda matematik bize yok gösteremiyor, çünkü olguyu matematik haline getiremiyoruz. tembellik etmeyelim mümkün olduğunca her şeyi matematikleştirelim. tabi bu da insan beyninin limitlerine bağlı, her şey matematik olamıyor. o durumda da bize beynimizin kurgulayamadığı matematiğe yardımcı olması için istatistik devreye giriyor. matematik yapamıyorsak istatistik yapalım. bunların ikisi ile doğrulayamadığımız bir durum var ise en azından doğrumuza körü körüne inanmayalım. hep doğrumuzun doğru olmadığı aklimizin ucunda dursun.


insanları bakış açıları bakımından ayırabiliriz, r = f seklinde düşünenler, bunlar "bu doğru, başka türlü olması imkansız" derler. r = f + o seklinde düşünenler, "bu benim açımdan doğru, senin açından yanlış ama bu benim görüşüm" derler. r = f + o + t seklinde düşünenler, "bu şimdilik benim açımdan doğru, ama senin açından yanlış olabilir, ilerde elbette fikirlerimiz değişebilir" derler. bir de matematiğin dilinden konuşanlar var, 2 + 2 = 4 dür derler. (o) değişse de, (t) değişse de 2 + 2 = 4 dür. çünkü matematik öyle diyor, sadece benim için değil, sadece senin için de değil, her zaman herkes için 2 + 2 = 4 dür.